Evveeeeet sevgili okur, 5 senede 1 yazan sevgili yazarınız Oktay geldi...
Öncelikle son dönemde en çok sorduğum soru şu "Ne için yaşıyoruz amk?" evet bu. Ki bak ben bunu hayallerinin çoğunu gerçeğe dönüştürmüş bir insan olarak söylüyorum. Hayallerinizin peşinden koşun, hayallerinizin peşinden koşun diyen o motivasyon konuşmacılarının aksine şunu söyleyeceğim "çok koşacağınız hayalleri bırakın kurmayın" arkadaşlar. Çünkü koş koş bizim de bir ciğerimiz bir ömrümüz var değil mi?
Yaş olmuş 40, hayallerimin çoğu gerçek olsa ne oluuuur, olmasa ne olur? Ömür geçti gitti hayalleri kovalayarak. Peki hayallerim gerçekten beni mutlu eden hayaller miydi diye soracak olursam kendime, cevabı da evet. Yani başka türlü yaşayamazdım ben, başka türlüsü ben olmazdım, başka türlü bir Oktay olacağıma oracıkta ölsem daha iyiydi de, ulan bu hayallere 20'lerde kavuşsam da hayatımı yaşasam, her anın tadını çıkarsam olmaz mıydı? Çok güzel olurdu da, işte o da olmuyor ha deyince. Belki hayallere ulaşmanın kestirme yolları vardı, ben onları bilemedim sevgili okur.
Çok yazmayacağım, zaten 10 tane abonesi olan bir blog burası. Benim kişisel günlüğüm gibi ama çok da kişisel değil gibi.
Şimdilik bu kadar, eyvallah.